15.01.2024 -Uzman Diyetisyen PORTALI

Az Yemek Şişmanlatır mı ?

Az Yemek Şişmanlatır mı ?

Özellikle bayanların önemli bir çoğunluğunun estetik kaygıları da artıyor. Böyle bir ortamda hemen kilo verme düşüncesi de egemen oluyor.  Sonrasında ise hızla kilo verdirecek diyet listesi arayışı ya da aç kalarak zayıflama çabaları artıyor.  Bana ‘Şu kadar zamanda kaç kilo verdirirsin?’ şeklinde diyetisyenle pazarlık çabaları da buna ekleniyor.  Elbette estetik kaygılar önemli. Daha da önemlisi eğer özel bir durum yoksa sağlıklı ve kaliteli yaşam için kişinin normal kilosunda olması zaten gerekli.

Önce bir tespite bakalım: ‘Dünya Sağlık Örgütünün 194 ülke arasında yaptığı yeni bir araştırmanın sonucuna göre Türk halkının yüzde 57’sinin aşırı şişman ve obez olduğu ortaya konuyor. Araştırma ülkelerarası sıralamada 54’üncü olduğumuzu açıklıyor.‘

Çelişkili bir durum:  Kimisi çok yemekten kimisi az yemekten şişmanlıyor!

Sorulması gereken bir soru var: Gelişmiş ülkelerde olduğu kadar aşırı tüketim olmadığı halde hatta yetersiz beslenme söz konusuyken neden bu kadar şişmanlıyoruz?

Ülkemiz her alanda olduğu gibi sağlık alanında da gelişmiş ülkelerle, az gelişmiş ülkelerin sorununu bir arada yaşıyor. Yetersiz beslenmeye rağmen toplum olarak giderek şişmanlamamız da bunun en iyi göstergelerinden biridir.  Kısaca ve özetle yanıtlamaya çalışırsak şunlar söylenebilir:

Bir yandan çılgın tüketim çarkında beslenme alışkanlıklarımız değişiyor. Bir yandan hareketsiz bir yaşam tarzını benimsiyoruz.  Yeni yaşam tarzlarımız ve sosyo-ekonomik eşitsizliklerin sonucunda dengesiz ve yetersiz beslenme obeziteye zemin hazırlıyoruz.

Yetersiz ve dengesiz beslenme aşırı kilo alımının nedenlerinden en önemlisi. Tabi kişinin kendini aç bırakarak metabolizmasını bozarak zayıflamasının ayrı bir konu olduğunu unutmamalıyız.

Obezite nasıl önlenir?

Önce bir gerçeğin altını çizmek gerekiyor:

İlkbahar gelirken artan ve özellikle medyada yer alan mevsimsel zayıflama diyetleri ile her pazartesi zayıflama diyetine başlıyorum gibi bilinçaltı zorlamalarla, sadece zayıflama programlarına ve araçlarına dayanılmasıyla, diyet sektörünün baskılarıyla obezitenin önlenemediği ilgili araştırmalar tarafından açıkça ortaya konuyor.

Önce zihnimizi davranış değişikliğine hazırlamalıyız!

Her şeyden önce yetersiz ve dengesiz beslenmenin önüne geçmeliyiz ve var olan kaynaklarla sağlıklı ve dengeli beslenme alışkanlıklarının kazanmak için çaba gösterilmeliyiz.   Bu ise bir davranış değişikliği yapmak anlamına gelir. Davranış değişikliğinin ise düşünce değiştirmeyle başladığını dikkate almalıyız.  Eğer soruna neden olan düşüncelerimizi değiştirmezsek sorunu çözemeyiz.

Ne yapmalıyız?

•     Estetik kaygılar önemli ama sağlığımızın değeri estetik kaygılarımızdan önde gelmeli.

•     Normal kiloya sağlıklı ulaşmanın kısa sürede zayıflama diyetleriyle değil yaşam boyu sürdürebileceğimiz sağlıklı beslenme alışkanlıklarıyla gerçekleşeceğine inanmalıyız.

•     Kendimize karşı yaklaşımımızı değiştirmeli ve kendimizi değerli kabul etmeliyiz.

•     Gerçekçi yani ulaşılabilecek hedefler belirlemeliyiz.

•     Aceleci olmamalı ve uzun vadeli düşünmeliyiz.

BU KONUYU SOSYAL MEDYA HESAPLARINDA PAYLAŞ
ZİYARETÇİ YORUMLARI

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu aşağıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.

BİR YORUM YAZ